15 Aralık 2014 Pazartesi


bir vapurun iskele yanında
dayanmışım vardavelasına üst katın
vira diyorum Eminönü'nden Beşiktaş'a
sol yanımda Galata yolcu ediyor beni geceye
bir de sol yanımdakiler
baharla yeşerecek değil mi ki güzün solan güller
güzün peşinden kışla yalıyor yüzümü serin rüzgar
boğazında yine hırçın dalgalar
İstanbul'umun adı gibi 
aşkı da
iliklerine kadar işliyor insanın
boğazın suları misali
allak bullak her çırpıntıda
nefes aldıkça

9 Aralık 2014 Salı


-ada"dan...-

Sadece "ihtimallerin" sevildiği yaşamlar var...

yaşayabilme ihtimali,
sevebilme ihtimali,
olabilme ihtimali,
ve belki de; yalnızca ihtimallerin için sevdim seni... 
senin beni sevebilme ihtimalin gibi...

benzese de ihtilafın ihtimali gelmiyor dilime,
sen de dolama hiç diline,
iyi'htimaller olsun sevimizde,

hani canım senin beni düşünüp düşünmediğin düşüncesi gibi...


sevebilme ihtimali var mıdır dersen
kesin birilerini sevindirirsin
ihtimalleri seven
ihtimallere sevinen
sevgi gibi ılık ılık içine işleyen
senin beni sevebilme ihtimalin misali... 

senin beni sev"-di"li geçmiş vaktin gibi
ne bileyim
dile de varmıyor ama
geçmiş gitmiş içinden

ezmiş geçmiş içimden
yerdeki karlara basan ilk ayakların izleri gibi
şimdi artık ne desen
yürümez kimse o karların üzerinden... 

ardında bırakılmış bir kardan adam
buz gibi, kaskatı
savunup korunmaktan donmuş kolu kanadı
bir havuçla birkaç kömür kalacak geriye baharla
belki de rengi yüreğinin kömür karası...