13 Şubat 2015 Cuma



Sokakta, ofiste, kafede, iş yerinde, bekleme salonunda bile kadınlarla olamayan siz arı ırk erkekler! Hangi cüretle eş olmaktan, bir kadınla bir olup birlik olup tamamlanmaktan söz ediyorsunuz ki. Bu ne özgüven, bu ne cesaret?! Yalnızca hayvani dürtülerinizi söndürmek ve ilk içinden çıktığınız(iyi bari oradan tek başınıza çıkabilmişsiniz) ana rahmine yeniden temas edebilmek için mi hayattasınız?! Normal elbette kadınları anlamamanız, anlayamamanız; anlayamazsınız da asla, boşuna çabalamayınız. Erkek egemenliğinden söz etmek istiyorsanız gerçekten ve insanca. Önce egonuza kurun egemenliğinizi. Bir başka bedene, bir başka ruha, bir başka anlaşmaya değil. Önce kendiniz olabilme cesaretini gösterin hele tüm insanlığın karşısında. Hani "kız gibi" dediğiniz, zayıf görüp eziklediğiniz olmak, kendiniz olmak. Kendi duygularını yaşamak, yaşayabilmek olduğu gibi. Olduğu gibi gülebilmek mesela, olduğu gibi öfkelenebilmek ya da olduğu gibi ağlayabilmek. Kaç defa ağladınız bir başkasının da sizi gördüğünü bilerek bu güne kadar? Kim gördü gözyaşlarınızı sizden başka? Kimin göğsüne yaslayabildiniz başınızı olduğu gibi, hani gerçekten çocukken saçını okşadıkları gibi okşasın diye başını, yüreğini... İyi de olamadığınız, aynı göğü paylaşamadığınız o kadın yine her fırsatta en çok ihtiyaç duyduğunuz. Çoğunuz üç beş yıla kalmadan ölüp gidiyor anasının ardından. Doktor bir pens bir neşterle keserken siz kesemiyorsunuz ananızdan aldığınız kordon bağınızı bile. Sizi dünyaya getirme görevini kabul eden o yüce kadını. O kadın -ki gene kadın- kanıyla canıyla besliyor seni. Ta ki ok yaydan fırlayana dek. Ama çekemiyor ok yaydan el etek. Yaydan fırlıyor da her okta o yayı arıyor. Her ok, o yay gibi, sanki yalnız ona hizmet etmeli. Sen de bir ok değil misin diğerleri gibi?! Her birimiz birer ok değil miyiz... Ne zaman ki görür de anlarsın bir ok olduğunu ve yay ya da kın ya da kılıç olduğunu bilmeksizin ok olarak görebilirsin diğerlerini, işte o zaman belki kendin olma/olabilme adına bir yola düşebilirsin. Unutma hiçbir ok bir başkasını bir yayın fırlattığı gibi öteye atamaz. Ok olmak için yayla yola çıkmalısın. Ve uçabilmek için ok olmalısın...